ACIBADEM' DE TATLI BİR KIŞ GÜNÜ

>> 5 Haziran 2011 Pazar










Kendi halinde sakin bir pazar günü başlıyor masal evimizde, sporla başlanan güne, eklenen alışveriş dakikaları eşlik edip, doğruca evin yolu tutulup, kendimize has kahvaltı soframız hazırlanıyor el birliğince, karadutlar uyuyorlar, malum biri son öğrencilik yılını yaşıyor, diğeri ise çalışma hayatının tek tatil gününü çok sevdiği uykusuna adamış durumunda :)
Biz kahvaltımızı gazete, Tv ve Pc üçlüsü içerisinde sonlandırıp, oturma bölümüne geçiyoruz.
Biraz pencereden dışarısını seyrediyorum, şubatın kendine has renkleri, dokusu, herşeyiyle kendini belli etmekte, etraf sessizliğe bürünmüş, dışarısı öylesine ayaz -soğuk ki, tek tük elleri ceplerinde, yakaları iyice kalkmış, şapkaları, eldivenleri olan dershanelere gittiği belli olan gençleri hızlıca yürürken görebiliyorum .
Biraz müzik, hatta azcık hareket diyor, küba müzikleri dinliyorum, gözlerim bakındığım dergilerde gezinirken ...
Öğlenden sonraya kadar gün okumakla geçiyor,kahveler içilmiş, hafta başına her şey hazır edilmiş olarak hemde !
''Haydi kalk bakalım '' diyor masal kahramanım ? Şu kış günü senin özlediğin bişiler yiyelim '' saate bakıyorum 15.00 cıvarı,hayırdır nereye, ne tarafa ? '' diyorum, ''yolda söylicem, hatta varınca kendin gör, uzak sayılmaz meraklanma '' diyor. ''e peki ozaman' deyip 15 dakika sonra çıkıyoruz, iliklerime kadar soğuk delip geçiyor arabadan binip- inesiye kadar !!!
Geldiğimiz yer Kadıköy yakası -Acıbadem. Çok ünlü ,haklı şöhretine sahip bir kebap restaurantı. Benim kebapla aram yoktur bilinir, ama senede 1-2 kez hayır demem elbette,
İner inmez, şehir içi restaurantlarında yaşanan park sorunu olmadan!!! arabamızı alıp bizi içeri buyur ediyorlar,bu güzel hizmet herkes için geçerli elbet !
İçerisi öyle kalabalık ki, 2 kişilik bir yer şükür buluyoruz bekletilmeden.
Kapıdan girince yiyecek seçimi için ,hemen sağ tarafta sıcak, sol tarafta tatlı seçimlerinizi yapıyorsunuz ,sonra yerinizi gösteriyorlar.
Çorbasından, mezesine, ara sıcağından ana yemeğine, tuzlusundan tatlısına Antep ve Mardin’e has ,güzelim Türk -Osmanlı lezzetleri soframıza birer birer ,arz-ı endam ediyorlar !
Menüde yer alan Keme Sote ya da Yeni Dünya kebabı gibi nisan, mayıs aylarında bulabileceğiniz bazı spesyaliteler mevsimlik çıkıyor. Bir restorana eğer müdavimi iseniz, değer katan bir özellik buda.
Ama önce tütsülenmiş frik filavından söz etmeliyim ! Daha başak halindeyken toplanıp yakılması, frik pilavının tadını özel kılan lezzet süreci. Pişirilirken buna al biber ve nohut da eklenmesi ile firik pilavının tütsülü lezzeti damağınızda unutulmaz otantik bir hal alıyor.
Yöre şerbetleri ağır olsada güzel, yeşil şurupları mis gibi içilesi(yeşilliklerle hazırlanıyor )tam detox yani :)
dolma çeşitleri, lahmacun, kuzu etleri, frik pilavı, çorba ve en çok gitme sebebim katmer ve güzelim ayva tatlısı bugünkü mide şenliğimizin konuklarıydı. Mide dediğime bakmayın benimki İpekten koza, örümcek ağı kadar hassas !!!!! Ama hiç bişicik olmadı şükür !!!! Enfes lezzetlere hayran olduk, evin 2 karadutları için de tatlı paketi siparişlerini hazırlatıp, sıccacık çaylarımızı içmek için tadı damağımızda mekandan ayrıldık, yolunuzu düşürün efendim bu güzel mekana. Tabakta ismi yazılı malumunuz !! Acıbademde hemen yol üzerinde, kime sorsanız gösterir..
HEPİMİZE İYİ PAZARLAR...... İYİ HAFTALAR..

1 yorum:

NzlGl 12 Ağustos 2011 12:51  

Bilmezmiyim o tatları:))))
afiyetler olsun size:)

MASALA SESLENENLER....

Yükleniyor...

ESKİ MASALLAR (arşiv)

  © Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP